TomorrowHR Nedir, Neyi Amaçlıyor?

TomorrowHR Nedir, Neyi Amaçlıyor ?

Yarını birlikte kurmak isteyenler için sade bir yolculuk...

20 yıla yaklaşan insan kaynakları, organizasyonel gelişim ve kültür dönüşümü deneyimim boyunca, farklı sektörlerde, farklı ölçeklerde yüzlerce kurumla tanıştım.
Her biri farklıydı. Ama sorular hep benzerdi:

• Yaşatmak istediğimiz değerleri kültüre nasıl dönüştürebiliriz?

• İK’yı sadece operasyon değil, stratejik bir güç haline nasıl getirebiliriz?

• Alışagelmiş sistemlerin dışında, kendi dinamiklerimize özel bir yapı kurabilir miyiz?

• Dijital dönüşüme nereden ve kimle başlamalıyız?

• Eğitim, davranışa; davranış performansa dönüşebiliyor mu?

Ve en sık duyduğum: “Gerçek ihtiyacımız ne? Biz nereden başlamalıyız?”

Bu sorulara büyük iddialı yanıtlarım yoktu.
Ama net bir yaklaşımım vardı:

Başlamak için önce birlikte anlamamız, zorlamak yerine doğru ihtiyacı görmemiz gerekiyor. Bir terzi gibi çalışmak...

 

Deneyimin Öğrettikleri

Elor Holding’de çalıştığım dönemde, 2020 yılında sistemsel bir değişikliğe ihtiyaç duyduk.
Kullandığımız HR programı hem hatalar vermeye hem de ihtiyaçlarımızı karşılayamamaya başlamıştı.

Piyasadaki firmalar bize yapabildiklerini anlattılar. Ama biz “asıl ihtiyacımız ne?” sorusuna yanıt arıyorduk.
Dinledim. Eksikleri gördüm. Microsoft Office 365 lisanslarımızı kullanarak aslında ne kadar çok şeyi kendi içimizde çözebileceğimizi fark ettim.

Kargo yönetiminden trafik cezalarına, sözleşmelerden disiplin süreçlerine, bordrodan ödül yönetimine kadar tüm süreci, sadece PowerAutomate, SharePoint ve Power BI ile dijitalleştirdik.

Terfi Süreci, Eğitim Planlamaları, Checkup'ların takibi, onboarding,offboarding ve bir çok gözümüzde büyüyüen süreç zaman geçtiktçe ihtiyaç duydukça gelişti.Dijitalleşti.
Çok iyi olacağını düşünüp geliştirdiğimiz bir çok çalışmayı çöpe atttığımızda oldu. Çünkü optimize edilmeyecek şeylerde olabilir onlar için zaman ayırmakta ayrı bir problem. 

Aslında en büyük deneyimlerden biri neleri nasıl yapmam gerektiği ile ilgili konulardı.Bu başlı başlına bir blog yazı dizisine bile dönüşebilir. 

 

TomorrowHR’ı Kurarken Bu Deneyim Benim İçin Işık Oldu

Kurumlara ihtiyaçları olmayan hizmetleri sunmak istemiyorum.
Zorlamak değil, gerçekten gerekeni birlikte görmek istiyorum.

Bu yüzden: Ne bir şablon satıyorum, Ne de herkese aynı çözümü öneriyorum.

Her aşamada şu soruyu soruyorum "Şu an gerçekten neye ihtiyacınız var?"

Eğer bu sadece küçük bir adım bile olsa, onu birlikte ve güvenle atmaya çalışıyorum.

Ve süreç hep aynı yerden başlıyor:
İhtiyaç analizini birlikte yapmak.

 

Check-Up ile İlk Adım Netleşiyor

İlk toplantılarda, Power BI ile desteklenen canlı analiz ekranlarıyla birlikte süreci okuyoruz.
Bu bir sunum değil, birlikte bakma hali.
Belirsizlik değil, açıklık..

Ve genellikle o anda şunu söylüyoru “Nereden başlayacağımız artık belli.”

 

Koçluk Sürecin İçinde Büyüyen Bir Yolculuk

Bizim için danışmanlık, takvime bağlı bir hizmet değil.
Zamanla koçluk ve mentorluk devreye giriyor

Bazen bir soru, bazen bir geri bildirim, bazen sadece birlikte düşünmek…

Bu yüzden koçluğu ayrı bir hizmet gibi değil,
sistemin yapıştırıcısı gibi tasarlıyoruz.

Elbette birlikte karar vererek...
Ama yol arkadaşlığımız kolayca bitmiyor.

5D Impact™ Modeli de Bu Şekilde Doğdu

Devrimsel bir şey değil belki.
Ama sade, net ve sürdürülebilir:

1. Diagnose – Teşhis et

2. Develop – Sade ve işleyen bir yapı kur

3. Digitize – Teknolojiyle destekle

4. Drive – Yaşamasını sağla

5. Deepen – Alışkanlığa, kültüre ve sisteme dönüştür

Bazen sadece bordro kontrolüyle başlayan bir görüşme,
bir EX yolculuğuna evriliyor.
Ve bu geçişler hep kurumun hızına göre oluyor.

Bugün Hâlâ Öğreniyoruz

Her kurum, yeni bir dünya.
Ve biz hâlâ öğreniyoruz.

Ama artık şunu çok net biliyorum: Danışmanlık bir sistem satmak değil, birlikte düşünme, sadeleştirme ve güven kurma meselesi.

TomorrowHR bunun için kuruldu. Yarını birlikte tasarlamak isteyenlerle yola çıkmak için.

Check-Up görüşmeleriyle ilk adımı birlikte atabiliriz. Detaylar için buradan bakabilirsiniz